Hoşgeldin

Kayıt Olup Aramıza Katılarak Bizden Birisi Ol!

Hacking And UnderGround Platform 🛡️

Kayıt Ol

Gelin Size 30 Yıllık Yaşamıma Dair Bazı Anekdotlar Vereyim (Aşklı Meşkli Konu) (1 Viewer)

uπcκπøωπ cøδεЯ χ

Efsane'nin Dönüşü
Admin

İtibar:

Katılım
10 Ay 17 Gün
Mesajlar
74
Ben senin yaşlarından daha küçükken, ateist'im. Gazetelere, televizyonlara çıkmıştım. O günleri dün gibi hatırlıyorum. Yazdığım pankartlar televizyonda yayımlandı. Bizimkiler duyarsa götümden kan alırlar diye üç buçuk atıyordum.

Günlerden bir gün, ateistler'in ilk yürüyüş programı hazırlandı dediler ki arkadaşlar Ankara'da yürüyüş yapacağız (Facebook'tan bildiri) yayımladılar. Bize 'pankartlar hakkında' yazılarınızı gönderin. Malum o zamanlarin "ergeni ve hızlı ateist piçi" olarak. Sözlerimi yazdım. 'yorumlarda paylaştım.'

Amk sonra yürüyüş olmuş, TV'den de bakıyorum. (Oha oldum derlerdi eskiden) şok oldum'un otantik mahlası. Neyse şok oldum, benim sözlerim kullanılmış. 15 yaşında velet'in, ateistlik ile tekzipleri "pankartlarda yer" bulmuştu. Buruk sevinçle birlikte "egom zedelendi." AMK adım neden geçmiyor!? Bunu içimden aksettim, başta ailem de duymasın diye korkuyorum ama hayatta bir şeyleri başarmış hissini de yaşamak "haz almak istiyorum" ama adımın olmaması koydu. Gittim DM'den sayfa yöneticisine yazdım. Adam yazdık ya pankartı dedi. (Amacımı anlamadı..) la benim amacım egomu beslemek, onu susturmak.

O günden beri "kimse benim egomu" anlamadı, benim boyumu aşıyor. Hep 'imza atmak' hep bir şeyleri başarmak, veya başaramasam da başarmış algısı yapmak, istiyorum.

Merkezi otoritenin eseri değil, kendi içsel düşüncelerimin yankılanması ve bunu bireysel olarak algılamak istiyordum, varoşsal sancılar çekerken bir yandan da kimlik arzusu içinde tutuştuğum dönemdeydim. Yani bir kimlik (imge) bulamamış, öyle sürügelen bir insan kalıbına girmiş, ve insanlar arasında bir yer edinmek istedim. Bunu belli başlı gruplara girerek becermek istedim, istesesem de olmadı.

Gel zaman git zaman, ego sorunlarımın olduğunu herkes tarafından yüzüme vurulmuştu, "damga yemiştim" geldi yine 'amına koyduğumun ego'lu piç'i' ki - ben bu cümleye aşina olmuştum. Başta kimlik sanrımın gittiğini piç bile olsam bir şahsiyet olduğum kanısına çok ama çok yakındım.

Sınıfsal farkındalığın olmadığı sosyolojik bir dünya isteyen Afrikalaların halen modern dünyanın köle sistemenin yine en alt tabakasında yaşam mücadelesi vermeleri gibi. Olay basitti; ama ben olayın varlığından uzaktım.

Hep farklılık çabasında oldum, bunu bazen davranışlarımla bazen, konuşmalarımla, bazen 'seri katil tipimle' başardım. Şimdi geçmişe bakınca hayatın "pet şişe gibi dandik" olduğunu anımsıyorum. Yaşadığım, aşklar; kavgalarım, uzak kalışlarım. Hepsi birer birer yok olmuş.

Benlik denilen olgu bile kendi içine hallolmuş, bizler zamanın iğrenç tuzağına düşmüş ve geri dönülmez bir yaşam evresine girmişiz..

Sentezlenmiş bir bakıma tarihsel kalıntıların halen varlığını anladığını düşünen bir takım tarih profesörleri gibi. Ama sentezleşmiş durumlar bile içinde yok olurken aslında felsefi bir varoluş gayesi bırakmış bize..

Bazı şeyleri de geri bırakmış tarih, zekamızı, aşklarımızı, dertlerimizi. Bir kızı sevdim; bundan çok ama çok uzun zaman önce. Şöyle diyorduk di'li geçmiş zaman.

Di'li geçmiş zamanların birinde "Merve" diye bir kız var idi. Takriben ilkokul'un, 4 sınıfındaydım, hoyrat, yaramaz, agresif, bir çocuktum. Sınıfımıza bir kız katıldı (Merve Y***) ilk görüşte aşk değildi esasen ama vuruldum. Sınıfa adım atar atmaz, akranlarımız, arkadaşlarımız onunla adıyla alay ettiler "meyve, meyve diye" çocukluk aklı amınakoyim.

Kız çok ağladı, çok üzüldü. 'aslında o zamanlarda insanların kişisel görünüşleriyle veyahut isimleriyle alay edilmeyecek' olduğunu bilmeyen çocuklar için bu tavırlar doğaldır. Belki de eğitimsizliğin çocuklar da dışa vurumudur.

Öyle oldu, kızla dalga geçildi. Tabi ben olaya bir polis edasıyla müdahalede bulunup. Kızı kanatlarımın altına aldım. Bu nasıl mı oldu!? Olay şöyle cereyan etti: "kesin lan sesinizi, susun, sonra kızı oturduğum sıraya davet etmem, oraya oturtmam ile vuku buldu."

Bu olayda kıza karşı fazla duygum yoktu 'belki de aşk nedir bilmediğim için bu tarz duyguları' aşık olduğumu dahi bilmiyordum. Küçücük çocuktum amk. O zamanlar bir de aşk denilen şey cidden bilinmiyordu.

Neyse işte, aramızda bir bağ oluşmuştu. Aynı sırada oturuyorduk falan filan. Günlerden bir gün okulun bahçesinde sik-sok oyunlar oynarken, su içmek için çeşmeye gittim. Amk hangi gerizekalı o küçük çeşmeye düşer (asfjkdj) neyse bu ıslak ve seksi olmayan halimle sınıfta gittim.. hayda başladı, sınıftaki orul evlatları taşşak geçmeye. Merve beni yanına çağırdı.
Pencere dibinde duruyordu kalorifer'in oradaydık bana orada sahip çıktı herkesi susturdu. Ben de ders boyunca kaloriferde ıslanmış bedenimi kuruttum.

Zamanlar, zamanı, kör kirpi sevdiğini kovaladı. Derken okul bitimine denk geldik. Lakin ben halen Merve'ye bir kez açılamadan, ona aşık olduğumu. Köpekler gibi taptığımı, istese o an elimle kalbimi söküp ellerine vereceğimi diyemeden. İlkokul bitti

Günümüzün modern fasafiletesi olan Facebook kurulmuştu (belki de biz İnternetle geç tanıştık. Ve üye olma işini sonralara bıraktık)

(Bu sohbet girdisi bir arkadaşla konuşmam sırasında, ona yazıyordum sonra dedim bunu burada da paylaşayım.)

Olayların hepsi gerçektir.
 

Sayfaya Kimler Bakıyor

Üst